NBA Blog Okuyucuları Bildi!

Posted: Sunday, May 31, 2009
Geçen haftadan beri blogumuzda Orlando-Cleveland serisi hakkında oylanan bir anket vardı.

Hiçbir okuyucu Cleveland'a oy vermemiş. "Orlando" %68 oy almış, "Lebron tek, siz hepiniz" %31 oy almış:) Biz bildik!

Orlando Geçti

Posted:
Öncelikle, dün gece maçı izlerken zırt-pırt elektrikleri kesen belediye yetkililerine, içinde zilyon tane anlam barındıran "selam"ımı göndermek, benim için bir gönül borcudur. Selam olsun size, ey yetkililer!

Maça geçelim.

Skor: 103-90, Orlando lehine
Seri: Orlando finalde

Karşılıklı sayılarla başlayan oyunun ilk çeyreği Orlando'nun 5 sayılık üstünlüğüyle sona erdi. Hedo maça sessiz başlasa da takımın diğer elemanları son maçtaki tutukluklarını geride bırakmış durumdaydı.

İkinci çeyrekte, Orlando'nun sert savunması karşısında hücumlarından boş dönmeye başlayan Cleveland, pota altında Dwight Howard'ı da durduramayınca fark Orlando lehine açılmaya başladı. Orlando pota altı, Shaq'tan beri böyle bir performans görmedi. Dwight 40 sayı attı, 14 ribaunt aldı. Ve maçı getiren oyuncu oldu.



Cleveland, ikinci yarıya bir başladı, pir başladı. Koç Stan Van Gundy ikinci yarının 56. saniyesinde mola almak zorunda kaldı. Ama Orlando'nun elinde geçen maçtan kalan bir reçete olduğu için durumu erken toparladılar ve farkı giderek açtılar.

Maçı sonunda rahat ve gamsız bir oyun oynandı. Lebron, "ben bu sene bu takımdan gider" sinyalleri çakmaya başladı.

Hedo Finalde

Posted:

Stan Van Gudy Hızlı Davrandı

Posted: Saturday, May 30, 2009
Orlando bu akşam Cleveland'ı yenemezse, büyük bir ihtimalle turu geçemezler. Ve böylece, 3-1 geriden gelip, rakibini eleyecek Lebron, bir kez daha tarihe geçer.

Stan Van Gundy'nin maçtan önce yaptığı açıklamalarda, oynadıkları son maçtan çok ders çıkardıklarını, bu maçta hücuma verdikleri önemi savunmaya da yansıtacaklarını söyledi.

Kaybettikleri son maçta, Cleveland'ın son çeyrekte 34 sayılık performansı bunu apaçık ortaya koydu. Geçen maç itibariyle Cleveland, uzun da sürse Orlando'yu çözdüğünü gösterdi. Ancak Stan Van Gundy, Cleveland kadar beklemeyerek, hemen bir sonraki maçta stratejilerini değiştireceklerini söyledi.

Bu gece kozlar paylaşılacak. Sert bir mücadele olacak.

Herkese iyi seyirler.

Lakers Beklemeye Çekildi

Posted:
Konferans finallerinden biri sona erdi.

Skor: 119-92, Lakers
Seri: 4-2, Lakers



Maç çok dengeli başladı. Her iki taraf öncelikle birbirinin stratejisini anlamaya ve taktik üretmeye çalıştı. Phil Jackson'a göre; iki ağır siklet boksçunun, karşılıklı hafif yumruklarla birbirini tanıması.

Oyunun ilk bölümlerinde Lakers'ı ateşleyen oyuncu Ariza oldu ve oyunun devamında 7-9 saha içi isabetiyle oynayarak 17 sayıya ulaştı. İlk yarının sonlarına doğru kontrolü eline geçiren Lakers (Kobe diyelim), Denver'ın da bir an boşluğunu yakalayarak farkı 13 sayıya çıkardı.

Bu dakikadan sonra Denver, mağlubiyeti kabullenmiş gibiydi. Artık onlar da azrailin kapıda beklediğini biliyordu:) Kobe'nin performansını destekleyen Odom ve ardından sürpriz destek Walton ile Lakers son darbeyi indirdi.

Son maçta bütün oyuncuların skora destek olması ve Phil Jackson'ın etrafında toplanması, takımın final öncesinde psikolojik dopingi oldu.

6. Maç Özeti: Lakers - Nuggets

Posted:
Seri bitti: 4-2, Lakers

Cleveland Direniyor

Posted: Friday, May 29, 2009
Orlando, deplasmana geldiği maçta kimlik değiştirdi. 3-1 öne geçmiş final takımı havasından oldukça uzaktı. Cleveland, rakibini böyle bulmuşken yenmeden bırakamazdı.

Skor: 112-102, Cleveland lehine
Seri: 3-2, Orlando



Birinci çeyrekte Cleveland, Orlando'yu sürklase etti: 35-18
İkinci çeyrek tam tersi: Orlando 37 sayı attı, Cleveland 21.
İlk yarı 56-55 Cleveland üstünlüğüyle kapandı.

Maçın devamında Dwight Howard, yine faul problemine girdi. Bunu iyi değerlendiren Ilgauskas, bu serideki en iyi performansını sergileyerek 16 sayı attı. Lebron'a destek olan diğer bir hücum gücü 24 sayıyla Mo Williams oldu. Cleveland tarafında oyunun kilit isimlerinden biri 11 sayıyla Gibson'dı. Cleveland'ın bu seride, Gibson gibi kilit çözecek bir oyuncuya ihtiyacı var.

Lebron, 37 sayı, 14 ribaunt, 12 asistle triple-double yaparken, Hedo 29 sayıyla takımın en iyisiydi. Ancak Alston'ın kayıp bir oyun sergileyerek 3 sayıda kalması, Orlando'nun mağlubiyetini getirdi.

5. Maç: Cleveland - Orlando

Posted:
Videoya çift tıkla ki goceman olsun.

Lakers-Nuggets Maçı

Posted:
USA saatiyle akşam 9:00'da başlayacak maç, Türkiye'de gecenin köründe (belki de sabahın köründe) saat 4:00'da başlayacak.

Maç NTV'de.

Bugün Cuma. Yarın uyku konusunda herhangi bir sınır olmadığını bilmek, maçı daha da bir zevkli hale getiriyor.

(Uyku manyağı değilim, ama tüm hafta boyunca gecenin 4'de kalkıp maç izlemek ve sonra işe gitmek, bünyemde mutantsal etkiler yaratmaya başladı:)

Denver'da "Staples Etkisi"

Posted: Thursday, May 28, 2009
Konferans finallerinde bir şey var, favori olan ekip oyuna rakibe nazaran daha yavaş başlıyor. Önce biraz hırpalanıyorlar, sonra kendilerine geliyorlar. Bu, favori olmanın getirdiği bir rahatlık olmalı.

Skor: 103-94, Lakers lehine
Seri: 3-2, Lakers lehine

Dün gece de maça hızlı başlayan taraf Denver Nuggets oldu. Ardından, toparlanan Lakers takımı Bynum ve Kobe'nin sayılarıyla ilk periyotu 25-25 eşitlikle bitirdi. Bynum dün gece de havasındaydı ama koç Phil Jackson'ın yine anlam veremediğim "Bynum" tavrı devam etti: İyi de oynasa, kötü de oynasa çocuğa fazla süre vermiyor.(çocuk diyorum, çünkü Bynum 87'li.)



İkinci çeyrekte karşılıklı restleşmeler vardı. Bir Lakers atıyor, bir Denver atıyor. Bir o smaç vuruyor, bir öteki. Tüm maç boyunca 3 dakika oyunda kalan Vujacic, ilk yarının sonunda kaydettiği 3 sayılık basketle, maçı üç sayıyla tamamladı ve ilk yarı 56-56 beraberlikle bitti.

Maçın ikinci yarısı, ilk yarının kopyası gibi başladı ama son bölümleri daha deneyimli ve yetenekli olan Lakers iyi oynadı. Kobe, 22 sayı atarak takımının en skorer oyuncusu oldu. Eğer Kobe 22 sayı atarak, takımının en çok sayı atan oyuncusu oluyorsa ve maçı Lakers kazanıyorsa, tablo apaçık ortadır. Ya Odum kendine gelmiştir, ya da takımın diğer elemanları Kobe'ye destek olmuştur. Dün akşam her ikisi de mevcuttu.

Denver tarafında, bir önceki maçın yıldızı JR. Smith ortalıklarda yoktu. Silikti. Billups da kendi performansından uzaktı. Sadece Carmelo 31 sayı atarak, diğer takım arkadaşlarından farklı göründü. Denver'daki bu görünüme "Staples Etkisi" diyebiliriz.

Odom için bir şeyler söylemek istiyorum: Odom'un maçı isteme/istememe sorunu var. Kazanılması gereken maçlarda iyi oynuyor ancak "kazanmasak da olur yahu" diyebileceği maçlarda seriyor. Kobe, dün gece tam Hedo gibi oynadı:) 22 sayının yanına, 8 asist ve 5 ribaunt ekledi. Bu arada kendisi sahanın en çok asist yapan oyuncusuydu.

Asist yapmanın artık bir guard görevi olmadığını hepimiz öğrendik. Asist, takımın karar vericisi tarafından yapılır. Guardlar asist yapamaz demiyorum, zira kendileri takımın karar verici pozisyonundaysa, takımın asist gücünü oluşturabilir; Denver'da Billups gibi. Ancak Orlando, Lakers, Cleveland gibi takımlara baktığımızda guardlardan ziyade takımın karar vericileri bu yükü kaldırıyor. İşte bu NBA tarzını oluşturan ve diğer liglerden ayıran önemli bir unsur. (Neyse, bu konuyu daha sonra yine konuşacağız.)

Lakers, maçı alarak ciddi bir avantaj yakaladı.

Lakers Virajı Aldı

Posted:

Orlando Fena Rahatladı

Posted: Wednesday, May 27, 2009
Bu güzelim maçı anlatmak için neden bu kadar geç kaldım?
Evet, şimdi uyandım. Bırak bloguma yazı yazmayı, en önemli hayat damarlarımdan olan "iş"ime bile gidemedim. Böyle de kendimi deşifre ederim, böyle de işsiz kalırım:)

Skor: 114-116, Orlando lehine
Seri: 3-1, Orlando lehine



Maça Cleveland'ın hızlı başlaması ve son çeyrekleri Orlando'nun iyi oynaması artık bir klasik oldu. Fakat dün gece bu ezber birazcık bozuldu: Maç uzatmalara gitti. İlk yarıda Cleveland 7 sayılık bir fark yakaladı. Sonra, Orlando bu farkı 3. periyotta eritti. Son periyotta ise sabahın kör vakitlerinde sessiz çığlıklar atmama sebep olan bir mücadele vardı.

Orlando, son periyota iyi başlayarak farkı 8 sayıya kadar çıkardı ama oyunun devamında Cleveland adım adım Orlando'yu yakaladı. Daha doğrusu ortalığı toparlayan yine Lebron James'ti. Oyunun son saniyeleri ise şöyle gelişti:

Son 6 saniye.
Skor 98-97 Cleveland lehine.
Hedo, topu kenardan oyuna sokuyor.
Hedo'nun pasını alan Lewis üçlüğü gönderiyor.

Son 4 saniye.
Skor 100-98 Orlando lehine.
Lebron hücum ediyor.
Lebron kendi kendine çelme takıyor.
Hakem, faul düdüğü çalıyor.
Skor 100-100, maç uzatmaya gider.

Uzatma periyotunda, bariz bir Dwight Howard üstünlüğü vardı: 5 dakikada 10 sayı. Tüm maç boyunca Cleveland'ın hücum gücünü sırtında taşıyan James, uzatma periyotunda iyice yorgun düştü. Bu durumda, maçın Orlando'ya gelmesi kaçınılmazdı.

Ve Hidayet...
Sahada en fazla asist yapan oyuncuydu: 8 asist.
Orlando takımında Dwight'tan sonra en fazla ribaunt alan oyuncuydu: 7 ribaunt.
Cleveland potasına bıraktığı 15 sayı da pastanın kreması oldu.
Daha ne olsun!

Orlando - Cavs, 4. Maçın Özeti

Posted:

Denver Coştu!

Posted: Tuesday, May 26, 2009
Lakers serisinde gözlerden ırak olan J.R. Smith, dün gece "Denver Skor Kuvvetleri"ne geri döndü.

Skor: 120 - 101, Denver
Seri: 2 - 2

3 maçta toplam 21 sayı atan Smith, dün akşamki maçta 24 sayıyla takımının en önemli skor gücü oldu. Bunun dışında Nene, 14 sayı-13 ribaunt (7'si hücum) ile oynadı ve bu ikili, Carmelo'nun 15 sayılık kötü performansını örtbas etmiş oldu.



Lakers serisinde maç başına 100 sayı ortalamasıyla oynayan Denver, dün akşam 120 sayıyla kendini buldu. Bu skorla 109 sayılık sezon ortalamalarını da aşmış oldular. Bunun yanında, pota altı hakimiyetini de ele geçiren Denverlı oyuncular, 20 hücum ribauntu yaptı! Yuh! Yani adamlar yere inmeye fırsat bulamadı. İndiklerindeyse, maçı kazanmışlardı zaten. Nene, Andersen, Martin: Bu 3 adam Lakers takımından daha fazla ribaunt aldı.

Lakers 101 - 120 Denver

Posted:

Uykulu Surat Hedo İş Başında :)

Posted: Monday, May 25, 2009
2. maçta Cleveland, Orlando'yu son saniye basketiyle devirmişti. Seri 1-1 de olsa, bu galibiyetin oyunculara gaz vereceğini düşünmüştüm. Ama maça hızlı başlayan, diğer maçların tersine Orlando oldu.

Skor: 99 - 89, Orlando.
Seri: 2 - 1, Orlando.

Maçın hakimi Orlando olmasına rağmen maçın sonunda ne olacağı belli değildi. Fark bi ara 10'a çıkıyor, Cleveland yakalıyor; bazen fark Orlando lehine 2-3 sayılarda seyrediyor, sonra Cleveland atak yapıyor, yakalıyor. Yani, Orlando farkı bi türlü açamıyordu. Bunun tek sebebi, Dwight Howard'ın erken faul problemine girmesiydi. Böyle olunca, koç Dwight'ı ekonomik kullanmak zorunda kaldı.



Hidayet, dün gece ilk ve tek saha içi isabetini 4. periyotta buldu. O ana kadar sayılarının tamamını faul atışlarından sağladı. Buna rağmen Hedo yine maçın her yerindeydi: 10 ribauntla sahanın en çok ribaunt alan, 9 asistle en çok asist yapan ikinci oyuncusuydu. Maçı da 13 sayıyla tamamlayarak double-double yaptı. Bu adam çok fena alev aldı. Aman nazar değmesin!! Türkiye'den muska yaptırıp göndermek istiyorum kendisine:) Bir de okunmuş ayakkabı projem var kendisi için: "Nefes Hedo" vs "Air Jordan".

Sahanın en skorer ismi tabii ki James'ti ama yine kendisine alternatif hücum gücü yaratılamadı. Hadi onu geçtim, savunmada kimse Ilgauskas'a "Kardeşim, Dwight'ı Perkins gibi kucağana oturt." demiyor mu?! İş bu durumda, Cleveland geçen seneki akıbetine doğru hızla ilerlemektedir. (NBA otoritelerine arz ederim.)

İstatistiklere bakıldığı zaman son 14 maçın 10'unu Orlando kazandı. Serinin gidişatından da Orlando'nun tur atlama ihtimali daha yüksek görünüyor. Ancak ben ve birçok arkadaşım hala bundan emin olamıyoruz. Lebron korkusu böyle bi şey olsa gerek. Saha dışına böyle yansıyorsa, saha içine nasıl yansır, aman aman!!

Şu an fena uykusuzum. Monitör karşısında sızmamak için bilgisayarın alarmını kurdum, 10 dakikada bir cıyak cıyak bağırıyor. Bir Türk gençliği heba oluyor, Amerikalı yetkililere sesleniyorum.

Maç Özeti: Cleveland 89 - 99 Orlando

Posted:
Uykusuz kaldım. İşte sızdım. Mutluyum. Gururluyum.

Hop Hop Hoplatan Maç

Posted: Saturday, May 23, 2009


NBA.com'a teşekkür, boynumuzun borcu.

Orlando 95 - 96 Cleveland

Posted:
Hakemlerin, Orlando deplasmanında da aynı performansı Cleveland'a karşı göstermesini bekliyorum. Aksi takdirde, Orlando'nun bu seriyi almasına imkan yok. (Son zamanlarda izlediğim en güzel maçı, hakemlerden bahsederek heba etmek istemiyorum.)



Maç, geçen maçın bir kopyasıydı. Cleveland, ilk periyotta yine esti, kükredi. Hatta, fark bir ara 23 sayıya geldi. Lewis ve Hedo'nun uyanışları yine ikinci yarıda gerçekleşti. Takımın en ihtiyacı olduğu anda, Hedo yine sahneye çıktı. Bu maçı, geçen maçtan ayıran en önemli 2 fark; Dwight Howard geçen maçtaki kadar rahat oynayamadı ve Lebron'un inanılmaz son saniye basketiyle maçı kazanan taraf Cleveland'dı.

Serinin devamında Cleveland yine aynı hücum anlayışı içinde oynamaya devam ederse, Orlando'dan çekeceği var demektir. Takımın alternatif skor güçlerine ihityacı var, sadece Lebron'un atması maçı ancak böyle son saniyede almalarını sağlar. Ama her defasında da son topu kullanmak gibi bir şansları olmayabilir?!

Orlando, maçı normal şartlar altında kaybetmiş olsaydı evine avantajlı döndü diyebilirdim. Ama herkes galibiyet havasına girmişken, Lebron'dan gelen son saniye basketi Orlando'yu moral-motivasyon olarak biraz daha aşağıya çekmiş olmalı.

Maç bittikten sonra kendime gelemedim, bir süre daha televizyon kanalları arasında anlamsız anlamsız zap yaptım. Maç böyle bitmemeliydi. Sanki başka kanalda maçın devamı vardı ve ben Orlando'nun galip geldiği o maçı arıyordum:)

Denver Evine Avantajlı Döndü

Posted: Friday, May 22, 2009
Lakers evinde kaybetti: 106-103. Seride durum 1-1.

Normal sezonda oynadığı oyundan daha üst seviyelere çıkan Denver, dün gece Lakers'ı evinde yenmeyi başardı. İlk periyotta Denver takımının üzerinde "2. maçı kaybedersek çok fena olur, ufff!" tedirginliği vardı. Carmelo suskundu. Bu da takımın acele ve dağınık oynamasına sebep oldu. Tabii Kobe faktörünü de unutmamak lazım, ilk periyotta 14 sayı attı.



İkinci periyotta da işler Lakers'ın istediği gibi gitmesine rağmen, Denver oyuna ısındı, Carmelo oyuna dahil oldu. Bu dakikalarda sahada Litvan basketbolu oynanıyor sanabilirdiniz. Kleiza'nın da etkisiyle doğru şutlar, doğru paslar, hızlı hücumlar başladı. Lakers bi ara 13 sayıya çıkan farkı koruyamadı ve ilk yarıyı 1 sayı geride kapattı.

İkinci yarının tamamında çekişmeli bir oyun vardı sahada. Fakat Ariza, ilk yarıdaki katkısını devam ettiremedi. Lakers topu Gasol'la buluşturamadı. Bu durum, Lakers'ın tekrar fark açmasını engelledi, Denver'ın maçın sonuna başa baş girmesini sağladı.

Son periyodun, son dakikalarını iyi oynayan Denver, maçı aldı. Evine döndü. Ama Lakers takımı için misafir sahada oynamanın, kendi evinde oynamaktan pek bir farkı yok.

Denver Nuggets 106 - 103 LA.kers

Posted:
Final maçlarının özetlerini nba.com'dan alıp buraya koymaya karar verdim.

Uykusuz Final Geceleri

Posted: Thursday, May 21, 2009
Final sadece üniversitede olmaz,
Sadece final öncesi uykusuz kalınmaz:)

Konferans finalleri yine uykusuz geceleri beraberinde getirdi. Yanlışlıkla dalınmış uykulardan, Murat Kosova'nın coşmaları uyandırmaya başladı. (Dün gece Murat Kosova yoktu, ama Hedo vardı.)

2009 play off serilerinde 8 maç üst üste kazanarak rakiplerini süpüren Cavs, dün gece tosladı. 9 günlük ara hiç yaramamış Cleveland'a.

Maç 107-106 Orlando lehine. Seri 1-0.



Orlando, son şampiyon Boston'ı elemiş olsa da Cavs karşısına yine ürkek çıktı. (Korkak demiyorum:) Savunmada dizler, hücumda bilekler kararısz. Dwight atıyor ama Hedo, Lewis suskun.

LeBron maça hızlı başladı. El üstü şutlar, Dwight Howard'a blok, rakibi tamamen susturacak üçlükler... Yani klasikleşmiş bir Cavs serisi daha başladı. Bu rüzgara bir de Mo katılırsa, Orlando evlere şenlik olur. Ben de ikinci yarının başında sızarım dedim. İlk yarı, Cavs 15 sayı önde.

Aslında, Cavs'ın bu üstünlüğü ilk 2 periyotta uyguladıkları akıllı savunmadan geliyor. Top Hedo'ya gelince "double" sıkıştırmalar yaptılar ve tüm takıma servis yapan Hedo'yu zor duruma soktular. Böyle olunca da sadece Dwight atmaya devam edebildi.

İşler 3. periyotta değişmeye başladı. Cavs'ta hücum gücünü tek başına çekmeye çalışan Lebron, bi süre sonra atamamaya başladı. Tam bu noktada Hedo asistleriyle devreye girdi ve ilk yarıdaki o ürkek hallerinden kurtuldular. Orlando yavaş yavaş rakibini yakaladı, sonra öne geçti. Ancak maçın son saniyesine kadar heyecan doruktaydı.

Hedo, asistleriyle play off rekorunu kırdı: 14 asist.
Lebron sayılarıyla play off rekorunu kırdı: 49 sayı.

Orlando - Cavs Maçı Özet

Posted:
Aslında gidip nba.com'dan da izleyebilirsiniz. Kolaylık olsun, buraya da ekledim.

Orlando - Cleveland

Posted: Wednesday, May 20, 2009
Orlando-Cavs serisi bu akşam başlıyor.

Bi tarafta play off'un ilk iki turunu yenilgi yüzü görmeden farklı galibiyetlerle geçen Cavs, bi tarafta son şampiyon Boston'ı eleyerek konferans finaline yükselen Orlando.

Normal sezon maçlarında Orlando'nun Cavs üzerinde bariz bir üstünlüğü var. Ama buna güvenerek Orlando, Cavs'ı geçer demek imkansız. Çünkü Cavs, play off havasını ayrı bir şuurla yaşıyor. Soyunma odasından, saha şovlarına kadar her şey Yeni Zelanda'nın Haka dansı gibi. Korkutucu etkileri var.



Orlando, Boston önündeki son maçında büyük bir özgüven kazandı. En çok eleştirildikleri noktada büyük bir devrim yaptılar ve büyük takımlar karşısında bilekleri titremeden savaşmayı öğrendiler. Bunu sağlayan da Hidayet Türkoğlu! (Hidayet sınırlarını bizim bile belirleyemeyeceğimiz büyüklükte bir oyuncu.)

Maç bu gece NTV'de saat 4:30'da.

Güzel Maçtı!

Posted:
Laers 105-103 kazandı. Seride 1-0 öndeler.

Denver dünkü maça acayip hızlı başladı. Şöyle de diyebiliriz, Lakers'ın ilk hücumları henüz maça hazır olmayan Ariza üzerinden değerlendiriliyordu ve Ariza havasında değildi. Anthony'den peş peşe sayılar, hücum ribauntları derken ilk periyot 8 sayı Denver üstünlüğü ile geçildi. Aslında, LA bunu hep yapıyor. Taraftarlar bile, konferans finalinde takımın 8 sayı geride olmasına rağmen vur patlasın, çal oynasın havasında karton bardaklardan biralarını yudunluyordu. (Bu arada, karton bardakta bira içilir mi yahu:) Sanki önde olan taraf onlar! O kadar eminler yani!

İlk periyot: Anthony 16 sayı, Kobe 8 sayı.



İkinci periyotta Lakers yedekleri sahneye çıktı. Aslında çok üst düzey performans sergilemediler ama "şu arabayı bi itekleyin de gazını alsın" havasında sahaya çıktılar ve iyi gaz verdiler. Walton, Farmar, Odom, Powell... Zaten, takımı itekledikten sonra kenara çekildiler ve Lakers ilk yarıyı Fisher'ın son saniye üçlüğüyle 1 sayı önde kapattı.

İkinci periyot: Anthony 20 sayı, Kobe 18 sayı.

Üçüncü periyot harbiden çok çekişmeli geçti. İki takım da ilk iki periyotta birbirinin açıklarını iyi analiz etmiş.

Üçüncü periyot: Anthony 30 sayı, Kobe 22 sayı.

Dördüncü periyotta da çekişme devam etti. Kobe sahneye çıktı. Attı attı, durulamadı. Yandı yandı, pişti. Son dakikalardaki faul atışlarını da gayet soğuk kanlılıkla sayıya çevirdi.

Son periyot: Kobe 40 sayı, Anthony 39 sayı.

Denver'ın maçı buralara kadar getirip kaybetmesinin sebebi kesinlikle kaçırdığı faullerdi. 12 faul atışını sayıya çeviremediler. E, birileri hata yapacak ki başka birileri yenecek tabii. Kimse hata yapmazsa bu seri Boston-Chicago serisine döner, öğlene kadar maç izleriz.

Lakers 89 - 70 Houston / Lakers Bitirdi

Posted: Sunday, May 17, 2009
Maçı sadece lakaplar takarak anlatmak istiyorum. Bu lakaplar sadece 7. maç için geçerli.



LAKERS

Kobe: Cool Kral

Gasol: Mirsad

Ariza: Ateşli

Bynum: "Lazım"lık (Bu bebek LAkers'a lazım:)

Fisher: Kurt (diyip klişeye girmek istiyorum)

HOUSTON

Scola: Savaşçı Arjantinli

Artest: Basketbol topunun eline yakışmadığı tek oyuncu(Vücut/top bazında)

Aaron: Fırlama

Battier: Yorgun demok'rock'

Hayes: Hayeeeee! Haye. Haye. Haye. (Tatlıses gırtlağıyla)

Maçın yıldızı Gasol. Neredeyse Houston takımı kadar ribaunt aldı. Maçı Lakers'a getiren unsurlar: Takım savunması, Ariza ve Bynum

Houston Harbiden "Rockets"

Posted: Saturday, May 16, 2009
Durum 3-3, serinin son maçı yarın akşam Türkiye saatiyle 10:30'da, NTVSpor'da.

Lakers'ın Houston önündeki son hezimetini canım hiiiç yazmak istemedi. Şampiyonluğun en büyük adayının böyle bir maç çıkarması tüm şevkimi kırdı. Tamam, ortada süper bir mücadele var, Yaosuz Houston harikalar yaratıyor ama sen de Lakers'sın kardeşim. Bir olur, bırak üçü, iki bile olmaz.

Güzel bir istatistik aktaracağım: Gasol 43 dakika oynadı. 17 top kullandı, 7'sini sayıya çevirdi. Faul çizgisine 1 kere bile gitmedi. Yani Yaosuz potalatında, Gasol cevheri işlenemedi. İlk Houston hezimetinde: Tamamdır, Phil Jackson son periyotta da olsa ilacı buldu, Gasol üzerinden oynuyor, patır patır sayıları yolluyor dedik. Ama Houston deplasmanında aynı tas, aynı hamam.



Houston'da heyecanla izlediğim ve Yao'nun sakatlanmasındaki hayrı gördüğüm bir oyuncu var: O da Aaron. Geçen maç 34, bu maç 26 sayı.

Houston taraftarlarını, oyuncularını, maskotlarını ve Houston'la ilgisi olan bilumum arkadaşları tebrik ediyorum. Bir Galatasaray kenetlenmesi daha gösterdiler. Yarın akşam için, patlamamış mısırlarımı bugünden aldım.


Bir Lakers taraftarının yarınki olası demeci: Mısırımı patlattım, Staples'ta bekliyorum:)) Kabul, çok yavşadım.

İki Süper Maç Birden

Posted: Thursday, May 14, 2009
Bu gece Lakers-Houston, Boston-Orlando maçları var. İki maç da birbirinden heyecanlı ve zevkli olacak.

Lakers maçı sabaha karşı 4:30'da NBA TV'de olacak. Boston maçını NTVspor yayınlar mı bilmiyorum ama Sipru'muz varken sırtımız yere gelmez.

Eddie Jordan İş Arıyor

Posted:


Kasım ayında Wizards takımının koçluğundan gönderilen Eddie Jordan, geçen hafta Sacramento Kings ile görüştü. Bu hafta da Dileo ile yola devam etmeyeceklerini açıklayan Philedelphia ile görüşecek.

Hayırlısı olsun koç:)

Denver Beklemeye Çekildi

Posted:
Serinin 5. maçında Dallas'ı 124-110 yenen Denver, Batı'nın ilk finalisti oldu. Büyük bir ihtimalle de rakibi bu akşam oynanacak Lakers-Houston maçı sonrasında belli olacak.



Carmelo play off atmosferini sevdi. Gözler onun üstünde, Billups onu besliyor, takım konferans finaline yükselmiş. Carmelo dün akşam 30 sayı ile oynadı ve ona 28 sayı 12 asistle Billups eşlik etti. Billups, finalde karşılaşacağı (kesin değil) Lakers takımını iyi tanıyor. 2004 play off finalinde Lakers'ı yenerek şampiyon oldukları sene, Detroit takım olarak mükemmel bir performas sergilese de takımın beyni Billups'tı. Lakers'ın karşısında hemen hemen aynı yapıya sahip başka bir takım çıkacak. Ya ben böyle Lakers-Denver finali kesin gibi konuşuyorum ama Houston, Lakers'ı bi' elerse, bu yazı bana fena kapak olur:)

Dün akşam Nowitzki yine her zamanki gibi takımının yıldızıydı ve bir maç daha kazanıp seriyi devam ettirmek için elinden geleni yaptı. Ama olmadı. NBA'de, skor gücünün tek oyuncu üzerinde toplanması hiçbir zaman başarı getirmez. Bu LeBron'lu Cleveland için bile geçerli.

Raptors: Jay Triano ile 3 Yıl Daha

Posted: Tuesday, May 12, 2009
Aralık ayında, koçu Sam Mitchell'in Raptors'tan ayrılmasının ardından takımın başına Jay Triano getirilmişti. Dün itibariyle kendisiyle 3 yıllık sözleşme imzalandı.



Jay Triano, 6 sene Kanada milli takımının başındaydı ve 2000 olimpiyatlarında takımına 7.'lik kazandırmıştı. NBA kariyerine 2002 yılında Lenny Wilkens'ın asistan koçluğunu yaparak başladı.

Raptors'a hayırlı uğurlu olsun.

Cleveland Yine Yaptı!

Posted:
Cleveland play off serilerinde 8 kez üst üte galip geldi, iki rakibini de süpürdü. Hem de her maçta rakiplerine en 10 sayı fark atarak! Bu nasıl bir konsantrasyon, bu nasıl bir performans...

Dün akşam da Atlanta'yı 94-84 yenerek, seriyi 4-0 ile bitirdiler. LeBron 27 sayı attı. Yine takımının en skorer oyuncusu oldu.



Cleveland şimdi biraz kafa dinleyip, Orlando-Boston serisinin galibini bekleyecek.

Şimdiye kadar Cleveland ve LeBron hep övdüm, hep tepelere çıkarttım. Tabii ki bunun için geçerli mazaretlerim, Cleveland kulübü bana komisyon vermiyor. Ama şunu söylemeden geçemeyeceğim; ak koyun, kara koyun bir sonraki eşleşmede belli olacak. Çünkü Cleveland'ın şu ana kadar karşılaştığı takımlar, bizim 3. olduğumuz dünya kupasında yarı finale yükselene kadar oynadığımız takımlara benziyor. Detroit güneşte fazla kalmış sokak köpeği gibi nereye gideceğini, ne yapacağını bilemz vaziyette. Atlanta ise sezonu zar zor bitirmiş, sakatlıkların pençesinde.

Dallas Meydan Muharebesi

Posted:
Yine kıran kırana, mücadelenin en üst seviyede olduğu bir maç izledik: 2 sportmenlik dışı, 7 teknik faul çalındı. Siz düşünün artık! Eğer böyle olmasaydı, Denver bu maçı geçen maçta yapılan hakem hatası hatrına verdi derdim ama görünen köy kılavuz istemez.



Dün akşam Nowitzki'nin gecesiydi. Son periyotta attığı 19 sayı ile başa baş giden maçı Dallas lehine çevirdi ve seriyi 3-1'e getirdi. Dallas takımında Dirk'e 21 sayı ve 11 ribauntla Howard yardımcı oldu. Ancak şu Dampier hala nasıl o takımla sahaya çıkabiliyor, anlamıyorum. 22 dakikada 0 sayı, 4 ribaunt. Zıplamaya bile hali yok.

Denver'da Andersen hastaydı. Carmelo play off kariyer rekorunu kırarak 41 sayı attı.

Serinin sıradaki maçında Dallas'ın pek şansı yok gibi. Denver kendi evinde oynayacağı maçta seriyi daha fazla uzatmadan 4-1'le bitirir.

Maç: 119-117 Dallas lehine. Seri 3-1.

Boston: Henüz Bitmiş Değil

Posted: Monday, May 11, 2009
Orlando elindeki fırsatı kaçırdı. Boston serideki durumu 95-94'lük skorla 2-2'ye getirdi.

Dün akşam pota bir acayipti: "Bana uzaktan şut atmayın, bugün kapalıyız" der gibi bir havası vardı. Düşünün, iki takım toplam 6-37 üç sayılık isabet kaydetti, Redick 0-5 üçlük çekti. Bir tanesini soksa, takım maçı alacak. Belki de seriyi bitirecekler.

Dış şutlar girmeyince, Orlando'da Howard tek kalınca, Boston pota altında üstünlüğü ele geçirdi. İlk beşlerdeki sayı dağılımına bakınca daha iyi anlaşılıyor her şey:

Davis: 21
Pierce: 27
Perkins: 12
Rondo: 21
Allen: 12

Hedo: 11
Howard: 23
Lewis: 22
Alston: 5
Redick: 2

Orlando dış oyuncuları: 29 sayı, Boston'da sadece Pierce 27 sayı attı. Orlando işi zora soktu. Dün akşam Davis'in gecesiydi. Maç boyunca hem savunmada, hem hücumda üst düzey oynadı. Son saniyede attığı basketle gelen galibiyet de işin kaymağı oldu.



Benim anlamadığım, 1. tur maçlarında Orlando'dan çok daha fazla parkede kalan ve çok daha fazla yıpranan Boston takımı, bu enerjiyi nereden buluyor?

Şöyle bir teorim var: NBA'deki 50 takımın tüm oyuncularını Amerikan ordusuna alsalar, o ordunun sırtı yere gelmez. Hele bazıları kurşun geçirmez: LeBron, Howard... Aman diyim!!!

Houston, Yao İçin

Posted: Sunday, May 10, 2009
Yao'nun yokluğu takımı ateşleyen, üst düzey motivasyon sağlayan bir unsur oldu. Buna bir de Lakers'ın "Yaosuz Houston da neymiş" tavrı eklenince, beklenen son, daha ilk yarıda geldi.

Maç rengini ilk periyotta göstermişti. Ama Koç Jackson, periyot arası açıklamasında "Hosuton bu performansını tüm maça yayamaz" demişti. Beklediğin gibi olmadı koç! İlk yarı 30 sayı fark vardı.

Bugün Houston adına en keyifli ve verimli performans AAron Brooks ve Shame Battier'den geldi. İkisi toplam 57 sayı attı. Brooks 34 sayıyla kariyer rekoru kırdı. Artest 4-19 gibi bir isabetle oynasa da bu akşamki Houston motivasyonu maçı LAL'e bırakamazdı.



Son periyotta bariz bir Lakers üstünlüğü olsa da bu sadece gelecek maç için bir yatırım oldu. Houston'a karşı Gasol üzerinden dönen oyunla ne kadar verimli olabildiklerini göstermiş oldular.

Houston hayranları darılmasın, Houston'un bu maçta gösterdiği performans seriyi Houston'a getirmeyecektir. Bu sadece tek maçlık bir performans olmuştur.

Maç 99-87 Houston lehşne; seri 2-2.

LeBron'u Kim Durduracak?!

Posted:
LeBron 47 sayı, 12 ribaunt, 8 asist. Cavs seriyi 3-0'a getirdi. Son maç da yarın Amerika saatiyle akşam 7'de oynanacak. Son maç diyorum, o kadar kesin yani.



LeBron, play off'a öyle bir konsantre olmuş ki adeta play off hipnozu yaşıyor: Atmalıyım, atmalıyım, ezmeliyim, süpürmeliyim! Maç sonrasında tkım arkadaşı Joe Smith LeBron için "Onun karakterinde kaybet yok." dedi.

Maç 97-82 Cavs lehine. Seri 3-0.

Hakem Hatası: Denver 106 - 105 Dallas

Posted:
Denver-Mavericks serisinin 3. maçı, hakemlerin son saniye hışmına uğradı.

Maç, genel olarak zevkli bir maç değildi. Karşılıklı sert savunma sergilendi. Maç uzatmaya gitseydi, her takım da faul sorunu yaşayacaktı.

Her hücumda bir düdük çalındı. Maç, 2 hücum üst üste kesintiz oynanmadı. Ya faul, ya hatalı yürüme, ya mola...

Maçın tamamı, karşılıklı basketlerle geçildi. Nowitzki özellikle ilk periyotta olmak üzere, maçın tamamında Mavericks'in hücum gücünü sırtladı: 33 sayı. Denver'da bu yük iki kişinin üzerindeydi: Carmelo 31 sayı, Billups 32 sayı.

Son periyodun son 6 saniyesine 2 sayılık Mavs üstünlüğü ile girildi. Denverli oyuncular son hücum için Carmelo'yu buldu. Dallaslı oyuncular taktik faul yaptı. Hatta, faulden ziyade, Carmelo'ya baltayı indirdi. Fakat hakemler faul düdüğünü çalmadı. Yani, bir nevi avantaja bıraktılar!!!! Sonrasında, Carmelo üçlüğü yolladı. Maçı 1 sayı farkla kazandılar. (Rus bi antrenörümüz vardı. Sakın faul yapmayın derdi, ama yapıyorsanız da adamada şuta çıkacak hal bırakmayın derdi.)



Bu sabah bir yazıda, NBA'in bu hakem hatasını kabul ettiğini fakat yapılacak bir şey olmadığını okudum. NBA'de hakemler adına hiçbir zaman konuşulmaz, yapılan ufak tefek hatalar görmezden gelinir çünkü onların da insan olduğu hatırlanır. Ama bu affedilececek bir hata değildi. Çünkü burada kaybedilen bir maç değil, play off serisiydi.

Dallas takımının sahibi Mark Cuba da şöyle bir açıklama yaptı: Bu utanç verici bir şey. Ama yapacak bir şey yok, bu tip şeyler bazen NBA'de olabiliyor.

Chuck Daly

Posted: Saturday, May 9, 2009
Detroit'in efsanevi koçu Chuck Daly bu sabah pankreas kanserine yenik düştü. Toprağı bol olsun.



Anlatmakla bitiremem. Buyrun buradan okuyun.

Kobe vs. Houston

Posted:
Kobe dün akşam yine azıttı: 33 sayı. Ayrıca, Kobe Tahrik Gücü'nü de göz önünde bulundurmak lazım.

Maç 108-94, Lakers lehine. Seri 2-1 Lakers'ta.



Lakers'ta Fisher yoktu. Geçen maçın cezasını çekiyordu. Koç onun görevini Farmar'a verdi. Ve Farmar da Fisher'ın yokluğunu hissettirmeyecek kadar verimli oynadı: 12 sayı, 7 asist.

Kobe bir yandan attı, bir yandan da büyük bir sessizlikle Houston taraftarlarını tahrik etti. Nasıl oluyor yahu u demeyin, Kobe bunu yapıyor. Orta sahadan attığı üçlükten sonra durdu, durdu, durdu ve benche'e doğru yürüdü. Ben bi taraftar olsam, Kobe'nin o duruşuna... :) Dün akşam Kobe'nin yardımcısı Odom: 16 sayı, 13 ribaunt.

Muntazam Orlando Birlikleri

Posted:
Orlando yavaş yavaş Boston kuvvetlerini saf dışı bırakıyor. Bu maçta apaçık görülen bir şey vardı ki Boston pota altı haykırarak Garnett'i arıyor.

Maç, 117-96 Orlando lehine.



Orlando Magic bi ara hücum seti kurmadan oynadı: Hedo yüksek posttan içeri drive ediyor, hooop içe kapanan Boston savunması pota altına gömülünce, Hedo topu dışarı çıkarıyor. Topla buluşan sayıyı yapıyor. Orlando dışarıdan sayı yapamasa da içeriden Boston'ı fethetti ve ilk yarıda 12 sayılık farka ulaştı.

Orlando, ilk yarıda Dwight Howard'ı hücumda çok iyi kullanamadı. Howard, alçak postta topla hareketsiz buluşunca, Boston savunması bir şekilde onu dışarı püskürttü. Faulle, dirsekle ya da başka bir şekilde zorladılar Howard'ı. Hatta, ilk yarının sonlarına doğru hareketli aldığı topu öyle bir potaya vurdu ki sanki yıllardır sayı atamıyormuş gibiydi.

Boston'ın yapacağı bir şey yok. Bu takım Garnett'ı arıyor. Üst seviye takımlara karşı ne Rondo'nun çıkışı, ne de Pierce'ın Boston ruhu işe yarar.

Hedo'ya da deyinmeden geçemeyeyim. Dün akşam 33 dakika oynadı ve 24 sayı attı. Yüksek yüzdeli şut attı ve 5 asist yaptı. Yine her zamanki gibi oyunun her yerindeydi. Eskiden olduğu gibi attığı her sayıyı dağlara göklere çıkarmak istemiyorum. Çünkü o artık çok profesyonel bir NBA oyuncusu ve milli takım kaptanı. Heyecanla izliyorum.

2009 NBA Play Off Jeneriği

Posted:
İşte, NBA'i efsaneleştiren jeneriklerden biri daha. Günlerdir dilimde, kafamda, kulaklarımda dönüyor bu klip. Sözlerle görüntüler "cuk" oturmuş. Keyifini çıkarın.

Doğu >> 2. Tur, 2. Maçları

Posted: Thursday, May 7, 2009
Cleveland esmeye devam ediyor. Hatta, buldozer gibi ezmeye devam ediyor. Atlanta'ya karşı ilk maçını çok kolay kazandı. Bugün evidne oynayacağı 2. maç için hazırlanıyor. Detroit'in başına gelen, Atlanta'nın da başına gelecek. Çok acı! Öleceğini bilerek aslanların ortasına atılan cılız gladyatörler gibi.



Doğu'da, Batı'daki gibi final tahmini yapmak çok güç. Orlando, Boston karşısında ilk maçı aldı. İkinci maçta Boston rahat bi galibiyete ulaştı. Rondo ve Allen ikilisi ilk maçta toplam 22 sayı atarken, bu maçta 37 sayı sayı attılar. Tabii, Pierce'ın 3 sayılık performansını hatırlatmak da lazım. Neyse, belli olmuyor işler. bu seriyi sonuna kadar izleyeceğiz.

Batı >> 2. Tur, 2. Maçları

Posted:
Batıda Lakers-Denver finaline doğru gidiliyor. Takım oyununu daha iyi oynamayı başaran taraf Denver, durumu 2-0'a getirdi. Ve çok rahat skorlar aldı.



Dallas iyi bir takım ve normal sezondan daha iyi oynuyorlar ama oyunun bir yerinde takım düzeni dağılıyor. Denver'ın Billups avantajı var. Dallas, Kidd avantajını kullanamıyor. (İlk maçı saymıyorum, Billups o maçta perişandı.) Dallas, bu seriyi sadece Nowitzki'nin hücum performansıyla geçemez. İlk serideki Howard'a ihtiyaçları var.

Seri 4-1 biter.

Houston Her Türlü Kozunu Oynadı

Posted:
Dün akşamki Houston-Lakers maçı birçok yönden eğitim cd'si olarak izletilecek bir maçtı.


Daha ilk periyotta Lakers, farkı 14 sayıya çıkardı. Ve Kobi, bu zaman diliminde semerinden boşalmış basketbolcu gibi 15 sayı attı.

İkinci periyotta ise durum tam tersine döndü. Houston 14 sayılık farkı kapattı ve soyunma odasına, maça sıfırdan başlamak üzere gitti.

Üçüncü periyotta Kobi tekrar sahneye çıktı. Battier savunmasını gazaba uğrattı. Dördüncü periyoda girmeden farkı 9 sayıya çıkardı. Gasol ve Odom çok iyi ribauntlar çekti.

Fisher, Scola'nın perdesine biraz sert ve dirsekle çarpınca üçüncü periyodun sonunda oyundan atıldı. Kasti bir hareket vardı ama ağır bir düdüktü.

Dördüncü periyotta Artest, savunmayla durduramadığı Kobi'yi çamura yatarak durdurmak istedi ama bunu başaramadı. Saçma salak bi sebepten dolayı Kobi'nin üzerine yürüdü, hatta omuz attı. Ama Kobi buna aldırış etmedi. Artest oyundan atıldı. Kobe 40 sayıyla maçı tamamladı.

Deplasmana gelirken Yao'yu kaybetmişler. Yerine sahte bi' Yao getirmişler. Dün akşamki Yao ile ilk maçtaki Yao arasında dağlar kadar fark vardı. Gasol, hızlı pivot "fundamental"larıyla Yao'yu savunmada etkisiz hale getirdi.

Skor: 111-98 Lakers lehine.
Seri: 1-1

NBA Maçlarını İzleyin

Posted: Monday, May 4, 2009
Siz daha önce bulmuş olabilirsiniz ama yeni keşfettiğim sipru sayesinde çok heyecanlıyım. Doğuş yayın grubuna ait bütün kanallar, kesintisiz ve net olarak izlenebiliyor.

Dijital yayın yaptığı için "stream" etmiyor. Yükleme falan beklemeden maç izleniyor. Bildiğin televizyon izliyorsun.

ekşi diyor ki....

Buradan indirebilirsiniz.

Houston - Lakers

Posted:
Bu akşamki Houston-Lakers maçını kaçırmayın. Amerika saatiyle 10 buçukta başlayacak.

Denver İyi Başladı

Posted:
Dün akşam Denver'ı yedekleri kurtardı. Ne Carmelo, ne de Billups maçta değildi. Billups, fizikçe kendisinden üstün olan Kidd karşısında zorlandı. Hücum yönü kısıtlanan Billups, Carmelo'ya servis yapmakta zorlandı. O anda Denver'ın yedekleri şahlandı. Muhtemelen koç da böyle bir performans beklemiyordu ama Andersen, Smith ve Carter dün akşam Denver'ı kurtaran oyuncular oldu.



İkinci yarının başından itibaren Dallas hücumu tek yönlü işlemeye başladı. Sadece Nowitzki üzerinden dönen hücum bir süre sonra tıkandı. Howard da ortalıklarda görünmeyince mağlubiyet kaçınılmaz oldu. Dallas pota altındaki Dampier kaçırdığı kolay sayı fırsatlarını değerlendirebilseydi skor kesinlikle daha farklı olurdu.

Kidd, Billups karşısında fizikçe üstünlik kursa da takımı için yeterli hücum gücünü organize edemedi. Kendisinden beklenmeyecek sayıda top kaybı yaptı; 8 top kaybı.

Maç 109-95 Denver lehine sonuçlandı. Dallas'ın playoff performansı, normal sezon performansından daha iyi olsa da Denver karşısında çok zorlanacak. Gördük ki Denver'ın hücum silahları tükenmek bilmiyor.

Chicago Pes Etti!

Posted:
Doğuda final serisi tamamlandı!

Ne olursa olsun, doğuda hangi takımlar konferans finali oynarsa oynasın, kesinlikle Chicago-Boston serisindeki tadı veremeyecektir. Toplam 7 maç. 4'ü uzatmaya gitti. 1 maç hariç, maç sonuna kadar skor hiç belli olmadı. Son saniye basketleriyle maçlar döndü. Bundan 10 yıl sonra da konuşulacak bir seri izledik.

Boston, bugün Orlando ile karşılaşacak. Maç ile ilgili herhangi bir öngörüde bulunamıyorum. Yorulmuş olan Boston, Orlando'nun karşısına nasıl çıkacak? Paul Pierce'ın mani performansı bu seride de kendi gösterebilecek mi? Dwight Howard, Garnettsiz pota altında coşacak mı?

Boston-Chicago serisinden sonra hiçbir tahmin de bulunamıyorum.