Preldziç Cleveland'da
Posted:
Friday, June 26, 2009 –
2:09 AM
2009 NBA draftında, Fenerbahçe Ülker'in genç oyuncusu Emir Preldziç, Phoenix Suns tarafından 57. sırada seçildi ve ardından Cleveland'a takas edildi. Bence bu transfer, Shaq takasından daha önemli. Emir, 2.04'lük bir forvet ve boyuna göre sergilediği yetenekler çok fazla. Fundamentalı sağlam, ayakları hızlı ve şutör. Hatta Bogdan Tanyeviç, onu bir guard gibi de kullanıyordu. Basketbolunu geliştirmeye devam ettiği sürece yeni bir Hedo doğabilir. Hedo'dan farkı, Hedo kadar kendine güvenmiyor ve onun kadar rahat oynamıyor. Bunu da gençliğine verelim.
Vince Gelir, Hedo??
Posted:
–
2:04 AM
Vince Carter Orlando'da.
Haberi okur okumaz aklıma sadece "Peki ya Hedo??" sorusu geldi. Tabii ki Vince Carter, Hedo'nun yerini dolduramaz. Ama bildiğim bir şey var ki harhangi bir takıma bu iki oyuncudan biri fazla gelir.
Genel değerlendirmeyi sonradan yazmak istiyorum. Bu durum beni şok etti.
Haberi okur okumaz aklıma sadece "Peki ya Hedo??" sorusu geldi. Tabii ki Vince Carter, Hedo'nun yerini dolduramaz. Ama bildiğim bir şey var ki harhangi bir takıma bu iki oyuncudan biri fazla gelir.
Genel değerlendirmeyi sonradan yazmak istiyorum. Bu durum beni şok etti.
Son Bir Şampiyonluk Daha
Posted:
–
12:22 AM
Cleveland, Shaq ile anlaştı.
Lebron, fizik olarak zaten normal insan standartının dışında tutulması gereken bir oyuncuydu. Onun yanına Shaq da gelince tam oldu. Böylece, Cleveland gelecek sene için şampiyonluk yarışındaki yerini daha da güçlendirmiş oldu.
Shaq tabii ki uzun vadeli planların içine dahil edilemez. Zaten, kendisi de önümüzdeki sezon aktif basketbol hayatına veda edeceğini açıklamıştı. Belli ki o da son sezonunda Lakers'a takas olan Karl Malone gibi son bir kez şampiyonluk yaşamak istiyor. Ama umarım Cleveland'ın akıbeti, o sezonki Lakers gibi olmaz. (O sezon, Detroit şampiyon olmuştu.)
Bana kalırsa, Cleveland bu takasla sadece konferanstaki yerini sağlamlaştırmış oldu. Olası bir playoff finalinde, takımı şampiyonluğa taşıyacak bütünlük hala oluşturulamadı.
Lebron, fizik olarak zaten normal insan standartının dışında tutulması gereken bir oyuncuydu. Onun yanına Shaq da gelince tam oldu. Böylece, Cleveland gelecek sene için şampiyonluk yarışındaki yerini daha da güçlendirmiş oldu.
Shaq tabii ki uzun vadeli planların içine dahil edilemez. Zaten, kendisi de önümüzdeki sezon aktif basketbol hayatına veda edeceğini açıklamıştı. Belli ki o da son sezonunda Lakers'a takas olan Karl Malone gibi son bir kez şampiyonluk yaşamak istiyor. Ama umarım Cleveland'ın akıbeti, o sezonki Lakers gibi olmaz. (O sezon, Detroit şampiyon olmuştu.)
Bana kalırsa, Cleveland bu takasla sadece konferanstaki yerini sağlamlaştırmış oldu. Olası bir playoff finalinde, takımı şampiyonluğa taşıyacak bütünlük hala oluşturulamadı.
Richard Jefferson Spurs'te
Posted:
Wednesday, June 24, 2009 –
8:17 AM
Spurs, sezon boyunca alarm verdi. Yaşanan sakatlıklar, takımın belli bir istikrara ulaşmasını engelledi. Genel yaş ortalamasından hiç bahsetmiyorum bile. Spurs de tüm bunları hesaplayarak gelecek sezon için iddialı bir takım kurma yolunda adımlar atmaya başladı ve geçen sezon Bucks'ta 19 sayı ortalamasıyla oynayan kısa forvet Richard Jefferson'ı kadrosuna kattı. Yani, Duncan, Manu, Parker üçlüsüne Jefferson da katılarak, iyi bir dörtlü oluşturdular.
Spurs bu transferi yapabilmek için Oberto'yu, Amir Johnson karşılığında Detroit'e gönderdi. Sonra, Bowen, Thomas ve Detroit'ten aldığı Amir karşılığında Bucks'tan Jefferson'ı aldı.
İyi takas. Michael Finley'in yanına, tehlikeli bir şutör daha geldi.
Odom da Kalmak İstiyor
Posted:
Friday, June 19, 2009 –
1:30 AM
Odom, Lakers'ın bench'teki en önemli gücü. Sayı ortalaması her geçen sene düşse de sanki daha iyi oynuyormuş gibime geliyor. Yani, takımdaki rolü daha da güçleniyor demek istiyorum. Bu kesinlikle Phil Jackson mahareti. Elindeki her oyuncuyu yıldız yapabilecek bir koç.
Nerde kalmıştık? Heh, Odom da 1 Temmuz'da "free agent" olacak oyunculardan. Dün yaptığı açıklamada Lakers'ta kalmak istediğini söyledi. 4 sezon Clippers'ta oynadıktan sonra 5 sezon da Lakers'ta ter dökünce, Los Angeles şehri insanda bağımlılık yapıyor tabii. Kim olsa gitmek istemez. Hem önümüzdeki sezon da final oynayacağı garanti olan bir takımda kim oynamak istemez ki?! Koç ve takımın genel menajeri de bench'i güçlü tutmak için Odom'la anlaşacaktır.
Nerde kalmıştık? Heh, Odom da 1 Temmuz'da "free agent" olacak oyunculardan. Dün yaptığı açıklamada Lakers'ta kalmak istediğini söyledi. 4 sezon Clippers'ta oynadıktan sonra 5 sezon da Lakers'ta ter dökünce, Los Angeles şehri insanda bağımlılık yapıyor tabii. Kim olsa gitmek istemez. Hem önümüzdeki sezon da final oynayacağı garanti olan bir takımda kim oynamak istemez ki?! Koç ve takımın genel menajeri de bench'i güçlü tutmak için Odom'la anlaşacaktır.
Free Agent Akımı
Posted:
Thursday, June 18, 2009 –
12:51 AM
Orlando, Hedo'nun takımda kalıp kalmayacağını veya kalacaksa ne kadarlık bir kontrata imza atacağını konuşurken, LA tarafında da takımın 2 önemli parçası Odom ve Ariza konuşuluyor. 1 Temmuz'da 'free agent' olacak oyuncuların durumu belli değil.
Odom'un herhangi bir açıklamasıyla karşılaşmadım ama Ariza takımda kalmak istediğini belirtti. Genç oyuncu Lakers'da 11.3 sayı, 4.2 ribaunt ve 2.3 asist ortalamalarını yakaladı. Bu rakamlar, kariyerinin en iyi rakamaları ve herkes bu istatistiklerin yükseleceğini biliyor. Bir nevi, Kobe'nin Pippen'ı olabilir.
Her şey 1 Temmuz'da belli olacak.
Odom'un herhangi bir açıklamasıyla karşılaşmadım ama Ariza takımda kalmak istediğini belirtti. Genç oyuncu Lakers'da 11.3 sayı, 4.2 ribaunt ve 2.3 asist ortalamalarını yakaladı. Bu rakamlar, kariyerinin en iyi rakamaları ve herkes bu istatistiklerin yükseleceğini biliyor. Bir nevi, Kobe'nin Pippen'ı olabilir.
Her şey 1 Temmuz'da belli olacak.
Lakers Evinde
Posted:
–
12:26 AM
Lakers evine döndü.
Dün uzun bir maratonun son günüydü onlar için. Yoruldular, sakatlandılar, uzun deplasman turnelerine çıktılar ama mükemmel bir başarıya imza atarak geri döndüler. Lakers'a tarihinin 15. şampiyonluğunu kazandırarak tarihe geçtiler. Tarihe geçen başka bir isim de koç Phil Jackson'du. O da 10. şampiyonluğunu kazanarak en çok şampiyonluk yaşayan koç ünvanını aldı. (10 parmağının 10'unda yüzük var.)
Takım, Los Angeles Memorial Coliseum'u dolduran 95.000 taraftarla buluşup, bu başarıyı kutladı.
Diğer fotolar: LAKERS
Dün uzun bir maratonun son günüydü onlar için. Yoruldular, sakatlandılar, uzun deplasman turnelerine çıktılar ama mükemmel bir başarıya imza atarak geri döndüler. Lakers'a tarihinin 15. şampiyonluğunu kazandırarak tarihe geçtiler. Tarihe geçen başka bir isim de koç Phil Jackson'du. O da 10. şampiyonluğunu kazanarak en çok şampiyonluk yaşayan koç ünvanını aldı. (10 parmağının 10'unda yüzük var.)
Takım, Los Angeles Memorial Coliseum'u dolduran 95.000 taraftarla buluşup, bu başarıyı kutladı.
Diğer fotolar: LAKERS
Hedo Kalır
Posted:
Wednesday, June 17, 2009 –
3:53 AM
Hedo'nun 'free agent' olma durumu normal sezonun sonuna doğru alttan alttan konuşulmaya başlamıştı. Ardından, playoff serilerinde Orlando'nun başarısının yanında, Hedo'nun transfer durumu da gündemi epeyce meşgul etmeye başladı. Final serisinde ise ayuka çıktı. Taraftarlar Hedo'nun takımda kalacağından emin olsa da Dwight, Lewis ve Nelson'a ayrılmak zorunda olan toplam 118 milyon dolarlık bir bütçe var.
Ama bu ödeneklere rağmen takım yönetimi, Orlando Magic'in tarihinde ilk defa lüks vergisi ödeyebileceğini, buna hazır olduklarını söyledi. Önümüzdeki sezon yeni salonu Orlando Events Center'dan kazanılacak para sanırım Hedo'ya aktarılacak.
Gelecek sene de Hedo'lu ve kendine daha çok güvenen bir Orlando takımı izleyeceğiz gibi görünüyor.
Ama bu ödeneklere rağmen takım yönetimi, Orlando Magic'in tarihinde ilk defa lüks vergisi ödeyebileceğini, buna hazır olduklarını söyledi. Önümüzdeki sezon yeni salonu Orlando Events Center'dan kazanılacak para sanırım Hedo'ya aktarılacak.
Gelecek sene de Hedo'lu ve kendine daha çok güvenen bir Orlando takımı izleyeceğiz gibi görünüyor.
SON ŞAMPİYON LAKERS
Posted:
–
3:54 AM
Bitti...
NBA 2009 sezonu sona erdi.
Ben geceleri ne yapacağım, sabah koşup hangi maçları bloglayacağım, Murat Kosova ve Kaan Kural'ın "ovvvvvvvvvv" çığlıklarını duyamayacak mıyım?
Lakers, son maçta gösterdiği şampiyonluk performansıyla 15. kez final serisinin galibi oldu.
Skor: 99-86
Final: Lakers ŞAMPİYON.
Maça hızlı başlayan taraf Orlando olmasına rağmen, ilerleyen dakikalarda üstünlüğün değişeceği ortadaydı. Orlando'nun 1 numaralı hücum silahı dış şutlar girmiyordu ve mental olarak bir önceki maçın yorgunluğunu hisseden oyuncularda git gide düşen bir oyun heyecanı vardı.
Lakers koçu Phil Jackson, oynanan 4 final maçını çok iyi analiz etti ve oyuncularına yüklediği görevlerle harika bir oyun stratejisi ortaya koydu:
1- Öncelikli sorunlarının Hedo olduğunu görmüş ve Hedo'nun savunmasında sürekli 2 kişi vardı. Ayrıca, taktik midir bilinmez, Ariza'nın Hedo'ya horozlanması, Hidayet'in oyun performasına yansıdı. Böylece, Orlando'nun beynini etkisiz hale getirdiler. (Ben taktik olduğuna inanmıyorum, Phil Jakcson böyle bir antrenör değil.)
2- Takım savunmalarını en üst seviyeye çıkardılar. Böylece finallere Lakers'tan daha yorgun gelen ve bir önceki maçta trajik bir şekilde mağlup olan Orlando'nun hücum ve savunma mekanizmasını dağıttılar.
3- 'Formsuz' Nelson ve 'aklı karışmış' Alston üzerindeki baskıyı biraz daha artırarak Orlando'nun oyun kurmasını tamamen engellediler ve Orlando'nun hücumlarını baltaladılar. Orlando, biraysel zorlamalarla sayı bulmaya çalştı.
Tüm bunların üzerine, Orlando şut ritmini bulamayınca Lakers'ın ekmeğine yağ sürüldü.
Kobe; 30 sayı, 6 ribaunt ve 5 asist yaparak son maçın kahramanı oldu ve final serisinin MVP'si seçildi. Ariza, yine çoraptan fırlamış baş parmak heyecanıyla, ikinci çeyrekte attıkça attı; 12 sayı. Ve Orlando, bu performans karşısında gözlerine far parlamış kediye döndü. Eli kolu bağlı, izledi.
Orlando tarafındaysa pek bi hareket yoktu. Ritmini bulamayan takıma, bench'ten de yardım gelmeyince oyun bireysel yeteneklerin zorlama hücumlarına kaldı. Lewis, geçen maçtan kalan borcunu ödeyemedi; 19'da 6, saha içi isabetiyle oynadı, toplam 18 sayı attı.
Her ne olursa olsun, milli basketbolcumuz Hedo'yu final serisinde görmek, takımın onun etrafında döndüğünü bilmek, ABD basınının oyuncumuzdan bahsetmesi bana çeşit çeşit duygu zıplatması yaşattı, fersah fersah ötelerden hissiyat yükledi.
Seni çok seviyoruz HEDO.
NBA 2009 sezonu sona erdi.
Ben geceleri ne yapacağım, sabah koşup hangi maçları bloglayacağım, Murat Kosova ve Kaan Kural'ın "ovvvvvvvvvv" çığlıklarını duyamayacak mıyım?
Lakers, son maçta gösterdiği şampiyonluk performansıyla 15. kez final serisinin galibi oldu.
Skor: 99-86
Final: Lakers ŞAMPİYON.
Maça hızlı başlayan taraf Orlando olmasına rağmen, ilerleyen dakikalarda üstünlüğün değişeceği ortadaydı. Orlando'nun 1 numaralı hücum silahı dış şutlar girmiyordu ve mental olarak bir önceki maçın yorgunluğunu hisseden oyuncularda git gide düşen bir oyun heyecanı vardı.
Lakers koçu Phil Jackson, oynanan 4 final maçını çok iyi analiz etti ve oyuncularına yüklediği görevlerle harika bir oyun stratejisi ortaya koydu:
1- Öncelikli sorunlarının Hedo olduğunu görmüş ve Hedo'nun savunmasında sürekli 2 kişi vardı. Ayrıca, taktik midir bilinmez, Ariza'nın Hedo'ya horozlanması, Hidayet'in oyun performasına yansıdı. Böylece, Orlando'nun beynini etkisiz hale getirdiler. (Ben taktik olduğuna inanmıyorum, Phil Jakcson böyle bir antrenör değil.)
2- Takım savunmalarını en üst seviyeye çıkardılar. Böylece finallere Lakers'tan daha yorgun gelen ve bir önceki maçta trajik bir şekilde mağlup olan Orlando'nun hücum ve savunma mekanizmasını dağıttılar.
3- 'Formsuz' Nelson ve 'aklı karışmış' Alston üzerindeki baskıyı biraz daha artırarak Orlando'nun oyun kurmasını tamamen engellediler ve Orlando'nun hücumlarını baltaladılar. Orlando, biraysel zorlamalarla sayı bulmaya çalştı.
Tüm bunların üzerine, Orlando şut ritmini bulamayınca Lakers'ın ekmeğine yağ sürüldü.
Kobe; 30 sayı, 6 ribaunt ve 5 asist yaparak son maçın kahramanı oldu ve final serisinin MVP'si seçildi. Ariza, yine çoraptan fırlamış baş parmak heyecanıyla, ikinci çeyrekte attıkça attı; 12 sayı. Ve Orlando, bu performans karşısında gözlerine far parlamış kediye döndü. Eli kolu bağlı, izledi.
Orlando tarafındaysa pek bi hareket yoktu. Ritmini bulamayan takıma, bench'ten de yardım gelmeyince oyun bireysel yeteneklerin zorlama hücumlarına kaldı. Lewis, geçen maçtan kalan borcunu ödeyemedi; 19'da 6, saha içi isabetiyle oynadı, toplam 18 sayı attı.
Her ne olursa olsun, milli basketbolcumuz Hedo'yu final serisinde görmek, takımın onun etrafında döndüğünü bilmek, ABD basınının oyuncumuzdan bahsetmesi bana çeşit çeşit duygu zıplatması yaşattı, fersah fersah ötelerden hissiyat yükledi.
Seni çok seviyoruz HEDO.
Lakers Sona Yakın
Posted:
–
12:51 AM
Final serisinde beklenilen Cavs-Lakers eşleşmesi olsa, maçlar bu kadar zevkli olamazdı herhalde. Dün gece, torunlarımıza anlatacağımız güzel bir maç daha izledik. Hedo havasındaydı, son saniyelerde oyun tansiyonu yükseldi, maç uzatmalara gitti, Ariza bir çeyrekte 13 sayı attı, Fisher yine final serisi büyüsünü yaptı.
Skor: 99-91, Lakers
Seri: 3-1, Lakers
Hedo ve Alston maça çok iyi başladılar. İlk çeyrekte Orlando'nun attığı 24 sayının 17'si bu ikiliden geldi. Karşı tarafta ise Kobe, geçen maça başladığı gibi çok sıcaktı; ilk çeyrekteki 13 sayısıyla Lakers'ı ayakta tuttu.
Orlando, ikinci çeyrekte vites yükseltti ve yedek oyuncularını da skora dahil ederek farkı 12 sayıya çıkardı. İlk yarı 49-37, Orlando.
Ancak ikinci yarıya iyi başlayan bir Ariza vardı ki sormayın: 13 sayı attı, Lakers'ın farkı kapatmasını ve öne geçmesini sağladı. Yani, Ariza eski takımı Orlando'ya hiç acımadı diyelim. Skorlar dengelendi ve maç 4. çeyrekte yeniden başladı.
Hedo yine "Bay son çeyrek" lakabının hakkını vermek üzereydi ki Fisher her şeyi bozdu. Hedo, bitime 1 buçuk dakika kala üst üste 5 sayı atarak takımına önemli bir skor üstünlüğü sağladı. Ancak normal sürenin bitimine 3 saniye kala Fisher'ın yolladığı üçlük maçı uzatmalara götürdü. Fisher uzatmalarda da aynı şeyi yaparak maçı kopardı. Fisher bu! Robert Horry kuşağından! (Howard'ın son saniyede kaçırdığı faul atışlarından hiç bahsetmiyorum, sinirlerimi bozuyor.)
Hedo 25 sayıyla takımının en skorer oyuncusuydu. Yukarda da adından hiç bahsetmediğim Lewis ise 45 dakikada 6 sayıda attı. Lakers, geçen maçtan çok iyi dersler çıkarmış. Kobe 32 sayı atarak sahanın kralı oldu.
Skor: 99-91, Lakers
Seri: 3-1, Lakers
Hedo ve Alston maça çok iyi başladılar. İlk çeyrekte Orlando'nun attığı 24 sayının 17'si bu ikiliden geldi. Karşı tarafta ise Kobe, geçen maça başladığı gibi çok sıcaktı; ilk çeyrekteki 13 sayısıyla Lakers'ı ayakta tuttu.
Orlando, ikinci çeyrekte vites yükseltti ve yedek oyuncularını da skora dahil ederek farkı 12 sayıya çıkardı. İlk yarı 49-37, Orlando.
Ancak ikinci yarıya iyi başlayan bir Ariza vardı ki sormayın: 13 sayı attı, Lakers'ın farkı kapatmasını ve öne geçmesini sağladı. Yani, Ariza eski takımı Orlando'ya hiç acımadı diyelim. Skorlar dengelendi ve maç 4. çeyrekte yeniden başladı.
Hedo yine "Bay son çeyrek" lakabının hakkını vermek üzereydi ki Fisher her şeyi bozdu. Hedo, bitime 1 buçuk dakika kala üst üste 5 sayı atarak takımına önemli bir skor üstünlüğü sağladı. Ancak normal sürenin bitimine 3 saniye kala Fisher'ın yolladığı üçlük maçı uzatmalara götürdü. Fisher uzatmalarda da aynı şeyi yaparak maçı kopardı. Fisher bu! Robert Horry kuşağından! (Howard'ın son saniyede kaçırdığı faul atışlarından hiç bahsetmiyorum, sinirlerimi bozuyor.)
Hedo 25 sayıyla takımının en skorer oyuncusuydu. Yukarda da adından hiç bahsetmediğim Lewis ise 45 dakikada 6 sayıda attı. Lakers, geçen maçtan çok iyi dersler çıkarmış. Kobe 32 sayı atarak sahanın kralı oldu.
Etiketler:
2009,
4. game,
4. maç,
hedo,
hidayet türkoğlu,
los angles lakers,
nba finals,
orlando magic,
özet
||
0
yorum
Sacramento, Paul Westphal ile İmzalıyor
Posted:
Thursday, June 11, 2009 –
1:45 AM
Geçtiğimiz sezon, takas döneminde takımı hayli yenileyen Sacramento Kings, yeni koçu Paul Westphal ile prensip anlaşmasına vardı. Yarın öbür gün imzalar da atılır.
Son 3 yılda dördüncü koç. Hayırlı olsun!
Son 3 yılda dördüncü koç. Hayırlı olsun!
Orlando Toparlanıyor
Posted:
–
12:10 AM
Son 2 maçtır Orlando'nun eksik parçası olan Alston kendine geldi, 20 sayı. Dwight maça konsantre olmuştu. Lewis her zamanki görevini yerine getirdi. Hedo yine istatistiklerin her yerindeydi.
Skor: 108-104, Orlando
Seri: 2-1, Lakers
Dün gece Orlando, oyun sistemine yakışır bir rekor kırarak maçı aldı: NBA
finallerinde en yüksek yüzdeyle şut atma; % 62.
Maça hızlı başlayan taraf yine Lakers'dı. Taraftarların içini bi anlığına "Eyvah, elendik!" paniği kaplamıştır. Üzerine Kobe de daha ilk çeyrekte ateşli ateşli oynamaya başlayınca bu panik daha da artmış olabilir. Neyse ki Hedo ve Alston ilk çeyrekte taraftarların yüreğine su serpti. Orlando ilk çeyreği 4 sayı geride kapadı.
Maçın seyri ikinci periyotta da değişmedi. Lakers kaçtı, Orlando kovaladı. 2. maç öncesinde koç Stan Van Gundy'nin bahsettiği "oyun içi istikrar" yakalanmasa, maç bir yerde kırılabilirdi. Ancak, Hedo ve Alston'ın skor güçlerine Lewis de dahil olunca ilk yarı 3 sayılık Orlando üstünlüğüyle tamamlandı.
İkinci yarıda bu sefer Orlando kaçtı, Lakers kovaladı. Lakers tam yakalayacak, Hedo kritik bir sayı yapıyor, takım rahatlıyor. Olmadı güzel bir asist yapıyor, takım yine kendine geliyor. O da olmadı önemli bir ribaunt alıp, takımın yüreğine su serpiyor. Hedo bunları hep yapıyor. Ancak dün akşamki maçı getiren kesinlikle Alston'ın kendine gelmesiydi: 20 sayı.
Son 30 saniye, skor 104-102 Orlando lehine, hücum Lakers'ın, top Kobe'nin ellerinde. Gözlerim kapandı kapanacak. Bu maç uzatmaya gitmemeli diyorum. Ve Kobe çok acayip bir şekilde topu kaybediyor. Derin bir ohhhh, çekiyorum.
Skor: 108-104, Orlando
Seri: 2-1, Lakers
Dün gece Orlando, oyun sistemine yakışır bir rekor kırarak maçı aldı: NBA
finallerinde en yüksek yüzdeyle şut atma; % 62.
Maça hızlı başlayan taraf yine Lakers'dı. Taraftarların içini bi anlığına "Eyvah, elendik!" paniği kaplamıştır. Üzerine Kobe de daha ilk çeyrekte ateşli ateşli oynamaya başlayınca bu panik daha da artmış olabilir. Neyse ki Hedo ve Alston ilk çeyrekte taraftarların yüreğine su serpti. Orlando ilk çeyreği 4 sayı geride kapadı.
Maçın seyri ikinci periyotta da değişmedi. Lakers kaçtı, Orlando kovaladı. 2. maç öncesinde koç Stan Van Gundy'nin bahsettiği "oyun içi istikrar" yakalanmasa, maç bir yerde kırılabilirdi. Ancak, Hedo ve Alston'ın skor güçlerine Lewis de dahil olunca ilk yarı 3 sayılık Orlando üstünlüğüyle tamamlandı.
İkinci yarıda bu sefer Orlando kaçtı, Lakers kovaladı. Lakers tam yakalayacak, Hedo kritik bir sayı yapıyor, takım rahatlıyor. Olmadı güzel bir asist yapıyor, takım yine kendine geliyor. O da olmadı önemli bir ribaunt alıp, takımın yüreğine su serpiyor. Hedo bunları hep yapıyor. Ancak dün akşamki maçı getiren kesinlikle Alston'ın kendine gelmesiydi: 20 sayı.
Son 30 saniye, skor 104-102 Orlando lehine, hücum Lakers'ın, top Kobe'nin ellerinde. Gözlerim kapandı kapanacak. Bu maç uzatmaya gitmemeli diyorum. Ve Kobe çok acayip bir şekilde topu kaybediyor. Derin bir ohhhh, çekiyorum.
Etiketler:
3. maç,
hedo,
la lakers,
nba,
nba 2009,
nba blog,
nba finals,
orlando magic,
özet
||
0
yorum
Oberto Ameliyat Oldu
Posted:
–
12:26 AM
Spurs'un Arjantinli oyuncusu Oberto, kalp ameliyatı oldu. Birkaç sezondur aritmi rahatsızlığı olan 34 yaşındaki oyuncu, 1 ay içinde antremanlara başlayacak.
Geçmiş ola!
Bu da kendi internet sitesi: http://fabrioberto.com/
Geçmiş ola!
Bu da kendi internet sitesi: http://fabrioberto.com/
All-Star 2011 Los Angles'ta
Posted:
Monday, June 8, 2009 –
1:09 AM
Dün akşam, David Stern 2011 All-Star organizasyonun Los Angles'ta yapılacağını açıkladı.
Lakers, bu organizasyonuna 5.kez ev sahipliği yapacak.
1, 2, 3 yetmez! 4, 5, 6 olsun!
Lakers, bu organizasyonuna 5.kez ev sahipliği yapacak.
1, 2, 3 yetmez! 4, 5, 6 olsun!
Lakers İzin Vermedi
Posted:
–
12:02 AM
İlk maçı farklı kaybeden Orlando, dün akşam 2. kez Lakers'ın konuğu oldu. Sahada, koç Stan Van Gundy'nin de istediği gibi geçen maça göre daha istikrarlı bir Orlando takımı vardı. Ancak, Lakers Orlando'nun maçı almasına izin vermedi.
Skor: 101-96, Lakers
Seri: 2-0, Lakers
Maç karşılıklı basketlerle başladı. İlk çeyrek 15-15 beraberlikle geçildi. Maçın devamında, ikinci çeyrekte Lewis'in attığı 18 sayı, üçüncü çeyrekte Hedo'nun attığı 14 sayı, Orlando'yu Lakers'ın yetenekleri karşısında ayakta tuttu ve final heyecanı son çeyreğin, son saniyelerine kadar taşındı.
Maçın sonunda yine Hedo vardı. Son saniyede Kobe'ye yaptığı blokla maçı uzatmalara taşıdı. Ama LEE!!! Eğer Lee, Hedo'dan aldığı son saniye pasını iyi değerlendirebilseydi, Hedo maçı getiren asisti de yapmış olacaktı. Olmadı! Orlando büyük bir fırsatı tepti. Maç uzatmalara gitti ve bu bölümde Gasol ve Kobe'nin oyunu serideki durumu 2-0 yaptı.
Orlando'da Hedo 22, Lewis 34 sayıyla maçı tamamladı. Lakers'ta Kobe 29, Gasol 24 sayı attı. Ancak maçı Lakers'a kazandıran Odom'un 19 sayılık ekstra katkısı oldu.
Orlando tarafında, kısalar skora dahil olamadı. İlk maçta toplam 13 sayı atan Alston ve Lee ikilisi, bu maçta da toplam 6 sayı atabildi. Böylece çaylak Lee'nin henüz Staples sahnesine hazır olmadığını, Alston'ın da Neslon sebebiyle kafasının karışık olduğunu gördük.
Skor: 101-96, Lakers
Seri: 2-0, Lakers
Maç karşılıklı basketlerle başladı. İlk çeyrek 15-15 beraberlikle geçildi. Maçın devamında, ikinci çeyrekte Lewis'in attığı 18 sayı, üçüncü çeyrekte Hedo'nun attığı 14 sayı, Orlando'yu Lakers'ın yetenekleri karşısında ayakta tuttu ve final heyecanı son çeyreğin, son saniyelerine kadar taşındı.
Maçın sonunda yine Hedo vardı. Son saniyede Kobe'ye yaptığı blokla maçı uzatmalara taşıdı. Ama LEE!!! Eğer Lee, Hedo'dan aldığı son saniye pasını iyi değerlendirebilseydi, Hedo maçı getiren asisti de yapmış olacaktı. Olmadı! Orlando büyük bir fırsatı tepti. Maç uzatmalara gitti ve bu bölümde Gasol ve Kobe'nin oyunu serideki durumu 2-0 yaptı.
Orlando'da Hedo 22, Lewis 34 sayıyla maçı tamamladı. Lakers'ta Kobe 29, Gasol 24 sayı attı. Ancak maçı Lakers'a kazandıran Odom'un 19 sayılık ekstra katkısı oldu.
Orlando tarafında, kısalar skora dahil olamadı. İlk maçta toplam 13 sayı atan Alston ve Lee ikilisi, bu maçta da toplam 6 sayı atabildi. Böylece çaylak Lee'nin henüz Staples sahnesine hazır olmadığını, Alston'ın da Neslon sebebiyle kafasının karışık olduğunu gördük.
Etiketler:
2. maç,
los angles lakers,
maç özeti,
maç yorumu,
nba finals,
NBA play offs 2009,
orlando magic
||
0
yorum
İlk Maç Lakers'ın
Posted:
Friday, June 5, 2009 –
6:02 AM
İlk çeyreği izlerken, iyi ki de kalkmışım, süper maç oluyor dedim.
Son çeyreği izlerken, yazık oldu uykuma dedim.
Skor: 100-75, Lakers
Seri: 1-0, Lakers
İlk çeyrek gayet normaldi. Maça Hedo'nun sayılarıyla başlayan Orlando, bi ara Kobe ve Gasol'a teslim oldu. Ancak Hedo yine sahneye çıktı ve Orlando ilk çeyreği 24-22 önde kapattı.
Ne olduysa ikin çeyreğin sonlarına doğru oldu. Denver'ın son maçı da böyle olmuştu. İkinci çeyreğin sonunda vites yükselten Lakers, 10 sayılık farka gitti.
İkinci yarının başında, sert Lakers savunmasının yanında bir de coşan Kobe olunca, Orlando'nun çözülüşü gerçekleşti. Kobe maçı 40 sayı, 8 ribaunt, 8 asistle tamamladı.
Fark yirmili sayılara ulaşınca da Phil Jackson, sahadaki beşi dinledirerek yedek oyuncularını sahaya sürdü.
Son çeyreği izlerken, yazık oldu uykuma dedim.
Skor: 100-75, Lakers
Seri: 1-0, Lakers
İlk çeyrek gayet normaldi. Maça Hedo'nun sayılarıyla başlayan Orlando, bi ara Kobe ve Gasol'a teslim oldu. Ancak Hedo yine sahneye çıktı ve Orlando ilk çeyreği 24-22 önde kapattı.
Ne olduysa ikin çeyreğin sonlarına doğru oldu. Denver'ın son maçı da böyle olmuştu. İkinci çeyreğin sonunda vites yükselten Lakers, 10 sayılık farka gitti.
İkinci yarının başında, sert Lakers savunmasının yanında bir de coşan Kobe olunca, Orlando'nun çözülüşü gerçekleşti. Kobe maçı 40 sayı, 8 ribaunt, 8 asistle tamamladı.
Fark yirmili sayılara ulaşınca da Phil Jackson, sahadaki beşi dinledirerek yedek oyuncularını sahaya sürdü.
Nelson Kötü Oyuncu Demiyorum
Posted:
–
5:26 AM
Nelson'ın geri dönmüş olması, Orlando için iyi mi oldu, kötü mü?
Bence, Nelson finallere yükselmeyi başarmış Orlando'nun ahengini bozdu. Uzun süren bir sakatlığın ardından mükemmel bir performans sergilemesini beklemiyordum. Ama takıma dahil olmasıyla, takım içindeki dengelerde değişiklik oldu.
Nasıl yani? Şöyle:
1 - Moral/motivasyon açısından ince çizgilerde dolaşan oyun kurucu Alston'ın üzerinde bir baskı oluştu. Eminim ki ne koçu, ne de takım arkadaşları onun böyle hissetmesini gerektirecek hiçbir hareket yapmadı. Ancak Alston gibi yüksek egolu oyuncularda bu durum kendiliğinden ortaya çıkar ve oyuncunun performansını bir anda diplere çeker. Mental olarak yetersiz bir Alston ile fiziksel olarak hazır olmayan Nelson, Orlando'yu kurtaramaz.
2 - Önceki playoff eşleşmelerinde, takımın karar verici pozisyonunda Hidayet vardı. Ve bu serilerde, oyun kurucu olmasa da oyun okuyucu kimliğiyle birçok guarda taş çıkarak performans sergiledi. Nelson'ın oyuna girmesiyle, Hedo'nun bu karar verici pozisyonu Nelson'la paylaşması gerekti. Böylece, Hedo'nun performansı düştü.
Bu takım, üst sevieyelere Nelson'lı kadrosuyla ulaştı denebilir. Bunun aksini düşünmmüyorum. Hatta, Nelsonsız bir Orlando düşünülemez. Ancak, hızını almış giden bir treni aniden durdurup, yolcu almak nereden çıktı? Hem de son durağa gelmişken.
Eminim, bu kararı veren yetkililerin bir bildiği vardır.
Bence, Nelson finallere yükselmeyi başarmış Orlando'nun ahengini bozdu. Uzun süren bir sakatlığın ardından mükemmel bir performans sergilemesini beklemiyordum. Ama takıma dahil olmasıyla, takım içindeki dengelerde değişiklik oldu.
Nasıl yani? Şöyle:
1 - Moral/motivasyon açısından ince çizgilerde dolaşan oyun kurucu Alston'ın üzerinde bir baskı oluştu. Eminim ki ne koçu, ne de takım arkadaşları onun böyle hissetmesini gerektirecek hiçbir hareket yapmadı. Ancak Alston gibi yüksek egolu oyuncularda bu durum kendiliğinden ortaya çıkar ve oyuncunun performansını bir anda diplere çeker. Mental olarak yetersiz bir Alston ile fiziksel olarak hazır olmayan Nelson, Orlando'yu kurtaramaz.
2 - Önceki playoff eşleşmelerinde, takımın karar verici pozisyonunda Hidayet vardı. Ve bu serilerde, oyun kurucu olmasa da oyun okuyucu kimliğiyle birçok guarda taş çıkarak performans sergiledi. Nelson'ın oyuna girmesiyle, Hedo'nun bu karar verici pozisyonu Nelson'la paylaşması gerekti. Böylece, Hedo'nun performansı düştü.
Bu takım, üst sevieyelere Nelson'lı kadrosuyla ulaştı denebilir. Bunun aksini düşünmmüyorum. Hatta, Nelsonsız bir Orlando düşünülemez. Ancak, hızını almış giden bir treni aniden durdurup, yolcu almak nereden çıktı? Hem de son durağa gelmişken.
Eminim, bu kararı veren yetkililerin bir bildiği vardır.
Final Sahnesi Açılsın!!!
Posted:
Thursday, June 4, 2009 –
5:19 AM
2009 NBA finali başlıyor.
Bir tarafta, Boston, Cleveland gibi favorisi belli olmayan eşleşmelerden galip çıkan Orlando; diğer tarafta Batı'nın mutlak favorisi Lakers.
Orlando, normal sezonda Lakers'ı 2 kere yenmeyi başarmıştı. Tabii, o maçların üzerinden 4 ay gibi bir süre geçti ve o Orlando'nun kadrosunda maç başına 25 sayı atan Nelson vardı. Ayrıca, Dwight Howard'ı az da olsa yavaşlatabilecek Bynum artık sakat değil.(Son açıklamalara göre Nelson'ın sakatlığı devam ediyor.)
Olaylara bu açılardan bakınca, Orlando'nun işi hiç de kolay değil. Fakat Orlando'nun takım oyunu oynadığını, her oyuncunun skora dahil olabildiğini unutmamak lazım. Ayrıca, Boston karşısında yaptıkları sıçramayı ve ardından Cleveland'a karşı her maç üstün bir oyun sergilediklerini görmezden gelemeyiz.
Oyuncu eşleşmelerinde ise, Lakers'ın bariz bir üstünlüğü yok. Özellikle guard pozisyonunda Fisher'ın Alston'a karşıı hiçbir avantajı yok. Pivot eşleşmelerinde ise yine Howard üstünlüğü ortada. Bynum ilk çeyrekte faul problemine girebilir, Gasol ise fiziken Howard'ın altında ezilebilir.
Maç bu gece, saat 4'te NTV'de.
Uykulu bir Cuma günü beni bekliyor.
Bir tarafta, Boston, Cleveland gibi favorisi belli olmayan eşleşmelerden galip çıkan Orlando; diğer tarafta Batı'nın mutlak favorisi Lakers.
Orlando, normal sezonda Lakers'ı 2 kere yenmeyi başarmıştı. Tabii, o maçların üzerinden 4 ay gibi bir süre geçti ve o Orlando'nun kadrosunda maç başına 25 sayı atan Nelson vardı. Ayrıca, Dwight Howard'ı az da olsa yavaşlatabilecek Bynum artık sakat değil.(Son açıklamalara göre Nelson'ın sakatlığı devam ediyor.)
Olaylara bu açılardan bakınca, Orlando'nun işi hiç de kolay değil. Fakat Orlando'nun takım oyunu oynadığını, her oyuncunun skora dahil olabildiğini unutmamak lazım. Ayrıca, Boston karşısında yaptıkları sıçramayı ve ardından Cleveland'a karşı her maç üstün bir oyun sergilediklerini görmezden gelemeyiz.
Oyuncu eşleşmelerinde ise, Lakers'ın bariz bir üstünlüğü yok. Özellikle guard pozisyonunda Fisher'ın Alston'a karşıı hiçbir avantajı yok. Pivot eşleşmelerinde ise yine Howard üstünlüğü ortada. Bynum ilk çeyrekte faul problemine girebilir, Gasol ise fiziken Howard'ın altında ezilebilir.
Maç bu gece, saat 4'te NTV'de.
Uykulu bir Cuma günü beni bekliyor.
Etiketler:
2009,
3. maç kaçta,
hangi kanalda,
los angles lakers,
nba,
orlando magic,
playoff
||
1 yorum
Eddie Jordan İş Buldu!
Posted:
Tuesday, June 2, 2009 –
8:30 AM
Geçen haftalarda Eddie Jordan'ın Sixers ile görüşmelere başladığını söylemiştik.
Ve Eddie Jordan artık Sixers'ın resmi koçu.
Kendisi takımı çok iyi yerlere getireceğini, takımda 2 tane geleceğin yıldızı olduğunu söyledi.
Hayırlı olsun bakalım.
Önceki haber: Eddie Jordan İş Arıyor
Ve Eddie Jordan artık Sixers'ın resmi koçu.
Kendisi takımı çok iyi yerlere getireceğini, takımda 2 tane geleceğin yıldızı olduğunu söyledi.
Hayırlı olsun bakalım.
Önceki haber: Eddie Jordan İş Arıyor
Lebron: Gidiyor, Gidemiyor!
Posted:
Monday, June 1, 2009 –
1:56 AM
Ard arda 2 sene aynı senaryo ile konferans finallerinde elenen Cleveland'da Lebron gider mi, gitmez mi tartışmaları başladı.
Lebron tek başına herhangi bir takımı konferans finallerine yükseltebilecek seviyede bir oyuncu; bu takım bu seneki Sacramento olsa bile. Ancak bir üst seviyeye çıkabilmek için Lebron'un yanına Jordon'ın Scottie'si gibi, Kobe'nin Gasol'u gibi, Pierce'ın Garnett'ı gibi ekstra bir güç gerekiyor. Cleveland, bu gücü transfer edebilecek mi? Yoksa takım içinden böyle bir güç yaratabilecek mi? 2. şık imknasız gibi gözüküyor. Birinci şık ise bu global krizde zor görünüyor. O zaman?
Kaybettikleri son Orlando maçının ardından, rakibi tebrik etmeden sahayı terk eden ve basın toplantısı düzenlemeyen Lebron, ertesi gün gazetecilerle buluştu. Takımında mutlu olduğunu ve elinden gelenin en iyisini yapmaya devam edeceğini söyledi. Bir gazetecinin, kendisinin Cleveland'la kontrat yenileyip, yenilemeyeceğini soran gazeteciye, şimdilik sadece basketbolu düşündüğünü ve bu tip konuları zamanı gelince düşüneceğini söyledi.
Bence Lebron'ı bağlasan durmaz.
Hatta, Kaan Kural'ın dediği gibi New York'un şaşalı spotları altında poz vermek isteyecektir.
Lebron tek başına herhangi bir takımı konferans finallerine yükseltebilecek seviyede bir oyuncu; bu takım bu seneki Sacramento olsa bile. Ancak bir üst seviyeye çıkabilmek için Lebron'un yanına Jordon'ın Scottie'si gibi, Kobe'nin Gasol'u gibi, Pierce'ın Garnett'ı gibi ekstra bir güç gerekiyor. Cleveland, bu gücü transfer edebilecek mi? Yoksa takım içinden böyle bir güç yaratabilecek mi? 2. şık imknasız gibi gözüküyor. Birinci şık ise bu global krizde zor görünüyor. O zaman?
Kaybettikleri son Orlando maçının ardından, rakibi tebrik etmeden sahayı terk eden ve basın toplantısı düzenlemeyen Lebron, ertesi gün gazetecilerle buluştu. Takımında mutlu olduğunu ve elinden gelenin en iyisini yapmaya devam edeceğini söyledi. Bir gazetecinin, kendisinin Cleveland'la kontrat yenileyip, yenilemeyeceğini soran gazeteciye, şimdilik sadece basketbolu düşündüğünü ve bu tip konuları zamanı gelince düşüneceğini söyledi.
Bence Lebron'ı bağlasan durmaz.
Hatta, Kaan Kural'ın dediği gibi New York'un şaşalı spotları altında poz vermek isteyecektir.
Nelson, Finallere Yetişebilir!
Posted:
–
1:04 AM
Orlando'nun All-Star oyun kurucusu Nelson, geçtiğimiz Şubat ayında omuzundan sakatlandı ve sezonu kapattığı söylendi. Şimdi, final serisine yetiştirilebilir söylentileri çıktı.
Orlando hayranları, takımın playoff'lara kalacağından emindi ancak Nelson'ın sakatlığı yüzünden, o yüksek playoff heyecanını biraz kaybetmiş görünüyorlardı. Orlando, ilk turda eleyecekleri kesin gibi görünen Sixers karşısında zorlanınca "Nelsonsız çok zor" sesleri yükselmeye başladı.
Sixers'ı geçtikten sonra Boston'la karşılaşan Orlando takımı, gücünün farkına varmaya başladı ve son şampiyon Boston'ı eleyerek bir üst tura çıktılar. Ama taraftarlarda; "Bi de Nelson olsa, süper olacak" düşüncesi hiçbir zaman eksik olmadı. İşte, Orlando oyuncuları bu son seride, Cleveland'ı eleyerek, taraftarın aklından bu temenniyi söküp attı.
Ancak, bu sefer kulüp başkanı Bob Vander takım doktorlarından Nelson'ın MRI'nı çekmelerini istemiş. (Taraftar vazgeçse, başkan vazgeçmeyecek.) Nelson, kendisinin oynamak için hazır olduğunu söylese de takımın genel menejeri bunun imkansız olduğunu bir kez daha belirtti.
Perşembe gününe kadar karar verilecek. Göreceğiz.
Orlando hayranları, takımın playoff'lara kalacağından emindi ancak Nelson'ın sakatlığı yüzünden, o yüksek playoff heyecanını biraz kaybetmiş görünüyorlardı. Orlando, ilk turda eleyecekleri kesin gibi görünen Sixers karşısında zorlanınca "Nelsonsız çok zor" sesleri yükselmeye başladı.
Sixers'ı geçtikten sonra Boston'la karşılaşan Orlando takımı, gücünün farkına varmaya başladı ve son şampiyon Boston'ı eleyerek bir üst tura çıktılar. Ama taraftarlarda; "Bi de Nelson olsa, süper olacak" düşüncesi hiçbir zaman eksik olmadı. İşte, Orlando oyuncuları bu son seride, Cleveland'ı eleyerek, taraftarın aklından bu temenniyi söküp attı.
Ancak, bu sefer kulüp başkanı Bob Vander takım doktorlarından Nelson'ın MRI'nı çekmelerini istemiş. (Taraftar vazgeçse, başkan vazgeçmeyecek.) Nelson, kendisinin oynamak için hazır olduğunu söylese de takımın genel menejeri bunun imkansız olduğunu bir kez daha belirtti.
Perşembe gününe kadar karar verilecek. Göreceğiz.
Subscribe to:
Posts (Atom)